Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası Maraş Katliamı’nın 44. yıldönümü dolayısıyla basın açıklamasında bulundu.
 TÖBSEN Adına Merkez Yürütme Kurulu Başkanı Deniz Ezer tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verdi.
“Maraş Katliamı, 19 Aralık ile 26 Aralık 1978´de Kahramanmaraş´ta meydana gelen Alevi vatandaşlarımıza yönelik katliamdır, yaklaşık bir hafta süren olaylarda, resmi kayıtlara göre 111 resmi olmayan kayıtlara göre,150’den fazla yurttaşımız yaşamını yitirmiş, 200 ev yaklaşık 100 işyeri tahrip edilmişti. Maraş Katliamı üzerinden 44 yıl geçmiş ülkemizin ortak ve dinmeyen acısıdır.
Gelinen noktada tarihsel yaranın izleri devam ederken maalesef ülkede hala alevilere nefret ve linç dili sürdürülüyor.Bazen okul ortamnında öğrencilere veya öğretmenlere yönelik  bazen  resmi ağızlarla yapılan açıklamalarda bu nefret diliyle karşılaşıyoruz.Dün olduğu gibi bugünde bu tür söylem ve saldırılar cezasızlık ile sonuçlanmaktadır
19 Aralık 1978 gecesi, Maraş’ta Çiçek Sineması’na bomba atıldığı söylemi, Alevilere yönelik saldırılara dönüştürülmüş, ülke tarihinin en kanlı katliamlarından biri olan Maraş katliamı yaşanmıştır.
20 Aralık’ta Alevilerin oturduğu bir kıraathane bombalanmış, 21 Aralık’ta iki TÖB-DER’li öğretmen katledilmiştir. 22 Aralık’ta cenaze töreni sırasında halka saldıran gerici güçler, kalabalığı dağıttıktan sonra kent merkezine yürüyüşe geçmiş, polis engeli ile karşılaşmadan kent merkezinde bulunan Alevilerin işyerlerini tahrip ederek üç kişiyi katletmiştir. 24 Aralık’ta çevre il ve ilçelerden getirilen silahlı  grupların takviyesi ile Alevilerin yaşadığı mahallelerde acımasız bir katliam gerçekleştirilmiştir.
Maraşta bir insanlık suçu işlenmiştir.Kadın, çocuk, genç, yaşlı, hamile, hasta, yaralı ayrımı yapılmaksızın devletin gözü önünde göz göre göre katledilmiştir. Ancak 26 Aralık’ta durdurulan saldırılarda resmi olarak 111 kişi hayatını kaybetmiş, yüzlerce kişi yaralanmıştır. Katliam sonrası binlerce Alevi Maraş’ı terk etmek zorunda kalmıştır.
TÖB SEN olarak, Maraş katliamında ve sonrasında yaşanan bütün katliamlarda kaybettiğimiz canlarımızı bir kez daha saygıyla anıyor,tüm eğitim emekçilerine çağrımız, gelecek nesilleri kindarlık üzerinden değil sevgi ,kardeşlik ve en önemlisi başkasına saygı üzerinden eğitmekte ısrarcı olunmasıdır.
Türkiye’de yaşayan çeşitli inanç ve mezhepler tarihsel olarak  bir arada yaşama kültürüne sahiptir. 
Toplumsal barışı tehdit eden her türlü saldırı ve katliamlara rağmen, Türkiye’de farklı inançların, farklı kimlik ve kültürlerinin barış içinde ve kardeşçe bir arada yaşama isteğindeki ısrarını sürdürmesi önemlidir. Ne yaşadığımız katliamları, ne de iktidarın bu katliamlar karşısında takındığı siyasi tavırları unutmamız elbette mümkün değildir. İnsanlık, kendisine karşı işlenmiş suçları, bu suçları işleyenleri ve yaşananlara sessiz kalanları asla unutmamıştır ve unutmayacaktır.”
Foto-Haber: Eren Aslan